Hidayet Öncüleri Serisi (10 Kitap)
Rabbani Yayınevi

Hidayet Öncüleri Serisi (10 Kitap)

0 Değerlendirme
Ürün Açıklaması
Hasan-ı Basrî Hidayet Öncüleri 1

Bir çok sahabeden hadis rivayet eden Hasan-ı Basri (rahmetullahi aleyh), tâbiînin en faziletli kişilerindendir. “Basra halkının şeyhi, Basralılar’ın imamı” gibi ünvanlara sahiptir. Büyük âlim Zehebî (rahmetullahi aleyh) ise onun için “Şeyhü’l İslâm” tabirini kullanmıştır. Tasavvuf ehli kimseler ise kendisinden “Takva sahiplerinin öncüsü, Hakk’ın gerçek velisi, fütüvvet ehlinin önderi” diye söz etmişlerdir.
Hasan-ı Basrî (rahmetullahi aleyh) der ki: “Sizden önce yaşayanlar; Kur’an-ı kendilerine gelmiş bir mektup gibi kabul ederlerdi. Gece onun hakkında düşünür, gündüz ise ona göre yaşamlarını düzene sokarlardı. Sizler ise Kur’an-ı sadece okuyorsunuz. Kur’an-ı ‘n irabıyla, mahreciyle uğraşıp icâzet alma peşine düşüyorsunuz.

Kur’an-ı geçim malzemesi gibi görüyorsunuz.”

İbrahim Bin Edhem / İlahi Aşkın Kölesi Hidayet Öncüleri 2

Rivayet olunur ki İbrahim b. Edhem’e (rahmetullahi aleyh) şöyle soruldu “Ey İbrahim ! Sana ne olduda bütün saltanatı ve mülkü terk ettin ? İbrahim b. Edhem (rahmetullahi aleyh) demiş ki: “ bir defasında tahtımın üzerinde oturmakta idim Karşıma bir ayna koydular. Aynaya bakınca, asıl vatanımın kabristan (yani mezar) olduğunu gördüm orada ise ne bir dost, ne de bir akraba vardı. O yerin yolu uzak ve ahiret azığımda yoktu. Bunun üzerine padişahlıktan soğudum.”

Rabiatu'l Adeviyye / Kadın Evliya Hidayet Öncüleri 3

Rabiâtu’l Adeviyye (rahmetullahi aleyhâ) hazretleri bir defasında “ Allah’ım! Eğer ben, sana cehennem korkusuyla ibadet ediyorsam beni cehennem ateşinde yak! Eğer cennet ümidiyle Sana kullukta bulunuyorsam, beni ondan mahrum et ! Yok, eğer sana olan sevgimden dolayı sana ibadet ediyorsam, o zaman senin ezeli cemâlinden beni mahrum bırakma !” diye dua etti.

Beyazıd-i Bistami - Aşkın Sultanı Hidayet Öncüleri 4

Bir defasında Beyâzıd-i Bistâmi (rahmetullahi aleyh) hazretleri yolda yürürken, müritlerinden birisi de takip ediyor ve Beyâzıd-i Bistâmi’nin (rahmetullahi aleyh) bastığı yerlere basarak yürüyordu. Beyâzıd-i Bistâmi hazretlerinin üzerinde ise kürkü vardı. Mürit: - Ya Beyâzıd ! Şu sırtınızdaki kürkü bana verseniz de Sizde olan feyiz ve bereketlerden bizde faydalansak dedi. Bunun üzerine Beyâzıd-i  Bistâmi Hazretleri şöyle buyurdu. – “Bu kürkü değil bizzat benim derimi giyinsen, benim yaptğımı yapmadığın sürece bir faydasını göremezsin.”

Cüneyd-i Bağdadi / Ariflerin Sultanı Hidayet Öncüleri 5

Cüneyd-i Bağdâdî (rahmetullahi aleyh) hazretleri der ki: “Bu tasavvuf yolunda sağ elinde Kur’an-ı sol elinde Rasulullah’ın (aleyhisselam) sünnetini tutanlar yürüyebilirç Bid’at karanlığından ve şüphe çukurundan kurtulmak için, bu iki (Kur’an ve Sünnet) meşâlesinin aydınlığında yürümek gereklidir.”

Hallac-ı Mansur / Aşkın Gözyaşı Hidayet Öncüleri 6

Nakledilir ki Hallâc-ı Mansur (rahmetullahi aleyh) idam edilmeden önce insanlar taşlamaya başlamıştı. Hallâc-ı Mansur (rahmetullahi aleyh) kendisine atılan taşlara ses çıkarmıyor, aksine tebessümle karşılık veriyordu. Bir dostu Hallâc-ı Mansur’un (rahmetullahi aleyh) yüzüne taş yerine “gül” attı. İşte o sırada Hallâc-ı Mansur  (rahmetullahi aleyh) inlemeye başladı. Bunun sebebi Hallâc-ı Mansur’a (rahmetullahi aleyh) sorulduğunda ise manidar bir cevap verdi; “Bana taş atanlar, beni yakinen tanımayan kimselerdir. Tabiki bu kişiler benim halimden anlamazlar. Beni halimden anlayan dostlarımın attığı “gül” ise beni incitti, dedi.

Muhyiddin İbn-i Arabi / Aşkın Yolunda Bir Veli Hidayet Öncüleri 7

Muhyiddin İbn Arabî (rahmetullahi aleyh) der ki: “Ey nefsinin kurtuluşunu isteyenler ! Her şeyden önce sana lazım olan, sana kendi ayıp ve kusurlarını gösterecek, seni nefsine itaatten kurtaracak bir kâmil mürşid lazımdır. Şayet böyle bir zâtı (yani Allah dostunu) aramak için uzak diyarlara gideceksen, sana bazı nasihatlerde bulunmak isterim. O “Allah dostunu” bulduğun zaman, huzurunda, yıkayıcının elindeki bir ölü, gibi ol. Çünkü ölü, yıkayıcının iradesine göre hareket eder. Yıkayıcı, onu istediği tarafa çevirir. Ölü, yıkayıcıya asla itiraz etmez.”

Şah-ı Nakşibend / Evliyalar Yolculuğu Hidayet Öncüleri 8

Şâh-ı Nakşibend (rahmetullahi aleyh) hazretleri şöyle demiştir: “ Bir kimse özünü ve bütün işlerinii Allah’a teslim eder ve sonra da başkasına dayanırsa, şirke düşmüş olur. Bu tür davranışlar avam için hoş karşılanabilir ama havas olanların (yani Salih kulların) bu tür davranışları bağışlanmaz.“

İmam-I Rabbani / İkinci Bin Yılın Müceddidi Hidayet Öncüleri 9

İmâmı Rabbâni (rahmetullahi aleyh) davet metodunda, asla kimsenin huzurunda eğilmemiş ve kimseden de bir menfaat elde etmemiştir. Zenginlerin ve devlet adamlarının karşısında dimdik durmuş ve bir Müslüman şahsiyetin nasıl olması gerektiğini göstermiştir. Bu mücadelede her türlü sıkıntıya da göğsünü germiştir. İmâm-ı Rabbâni (rahmetullahi aleyh) Hazretlerinin bu onurlu duruşu, bir düşmanlıktan dolayı değil aksine Rabbinin emrini insanlara ulaştırmak ve herkesin kulluk yapmasına vesile olmak istemesindendir.

Halid-i Bağdadi / Güneşler Güneşi Hidayet Öncüleri 10

Mevlânâ Hâlid-î  Bağdâdî (rahmetullahi aleyh) kimine göre  Osmanlı’yı yeniden kurabilecek beceri ve bilgiye sahip bir şahsiyettir. Kimine göre ise İslam dünyasında Selahaddin-i Eyyubî’den (rahmetullahi aleyh) sonra gelmiş en büyük ikinci Kürt şahsiyettir. Fakat kesin olan bir husus var ki;  Mevlânâ Hâlid-î  Bağdâdî (rahmetullahi aleyh) hazretlerinin yetiştirmiş olduğu yüzden fazla halifesiyle, Ortadoğu coğrafyasında meydana getirdiği hareketlilik, İmam-ı Rabbânî (rahmetullahi aleyh) hazretlerinden sonraki en aktif ve dinamik Nakşibendî mensubu olarak anılmasına vesile olmuştur.

Müşteri Değerlendirmeleri

Öne Çıkan Ürünler